19 Şubat 2015 Perşembe

Bir Mecnun Günlüğü

Şimdi sen, ağlıyorsun belki her gece
Ya da uykularını bir eşek arısı sokuyor.
Belki nöbet bekleyen bir asker mahmurluğunda gözlerin,
Yarı açık yarı kapalı direniyorsun.

Şimdi sen belki çöl kuraklığında Mecnunlaştın, susuyorsun.
Sahralar görüyorsun belki Leylaya dair.
Ya da ihtimal ya gerçekten susuyorsun,
Ebedi bir sessizliğin kapısını çalar gibisin.

Belki de gecenin tam ortasına dikilmiş,
Karanlıklardan dost seçiyorsun.
Ya da belki bir mum ışığından bile kaçıyorsun,
Uzundur sakladığın isyan edecek, korkuyorsun.

Şimdi haykırsan sanki Ferhat dağı delecek
Yahut kuşlar yol değiştirecek.
Haykırmasan belki içine sızacak hüzün
Bir yanar dağ faaliyete geçecek.

Şiddetli bir karamsarlık kararsızlığını kamçılıyor, vazgeçiyorsun.
Kuş tüyü bir yastık bastıramıyor hıçkırıklarını.
Ne feryadın duyuluyor, ne sessizliğin görülüyor
Geçmişin ancak böyle bir matemle gömülürdü biliyorsun.

Belki gecedir sana senelerdir getirmeyen sabahı,
Ya da içindeki ırmak yanlış denize akıyor çözemiyorsun.
Sen bir ip cambazı değilsin ki, sırattan ince bir köprüyü geçesin
Düşüyorsun işte, yokluktan varlığa terfi ediyorsun.

İki ayrı yoldan iki kapı açılıyor önüne
Leyla hangi kapıdan girdi bilmiyorsun.
Kararsızlığın bırakmıyor peşini kapılar kapanıyor,
Sen ortadaki adam! Sen bir Araf yolcususun.

                                             Zeynep Büşra Yavuz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder