30 Ekim 2014 Perşembe

ÖZETLE


06.00
Standart bir sabaha hazırlanıyor yorgun şehir. Gün yeni yeni doğuyor, tan kızıl... Simitçiler ellerinin değmediği sıcacık simitleri tezgaha taşıma derdinde; öte yanda çorba kazanlarının altı yanmış. Kim bilir kimler günün ilk çayını ateşe koymuş.

08.00
Daha rahat bir hayat için feragat edilen sahici özgürlükler. Alarma dayalı hayat.. Kahvaltı yapılmadan terkedilen evler, uykusuna doyamamış çocuklar. Anne yerine sarılınan markalı oyuncak bebekler.

12.00
Karın doyurmak için bahşedilen vakit. Alelade yenilen fast-foodlar... Biraz da twitter, face. İki lokma sohbetin bile gerisinde yürütülen sanal dostluklar.

13.00

Mesai yeniden; soluksuz çalışma. Bir nefes almaya izin var, şanslıysanız birkaç bardak da demli çaya.. Cam kenarındaysa masa karbonmonoksit yüklü gökyüzüne de kaçamak bir bakış; değilse o da yok.

17.00
Bitti gün. Bomboşken dopdolu hem de.  Tıpkı tıkabasa dolu otobüste muavinin gördüğü boşluk gibi. Olmayan ama var olduğu sanılan, var olduğuna inanılan...

18.30
Saat geç oldu.Beyazıt işportacıları aldılar yerlerini. Akşam yemeği ve çocuklarla tanışmak zamanı yeniden; 2 belki 3 saatliğine. Bir de taze demlenmiş çay; içilecek vakit olmasa da..

23.00
Kabuğuna çekilme zamanı. İç hesaplaşmaların vakti. Hoşgeldin vicdan tınısı. Hayat kirliğinin hayâ kirliliğine dönüşmemesi için bizi  bırakma olur mu?

                                                                            Cemre İpekli


18 Ekim 2014 Cumartesi

Yağmurla Hasbihal

Güzeldin yağmur yakıştın İstanbul'a
Beni de yarle bir yanına yakıştırsana
Yağ- dur üstümüze rahmet derler sana
Aşıklar için senin her bir damlan hatıra.

Güzeldin yağmur, aşıktın sırılsıklam
Biraz hüznün de vardı ağlarsın akşam
Herkese rahmet oldun da kendini mi unuttun
Yağmur sen gönlünü ferah tut , bir yanınla umuttun.


Yarle bize bakma biz bilmeyiz ki halimizi.
Şiir yazdık böyle döktük içimizi.
Bir bardak çayın yanına iliştirdik , okuduk Kur’an.
Yağmur yakıyorsun ıslatmıyorsun sen de durma yan.
                                        Ersin Boztepe

9 Ekim 2014 Perşembe

Gitmek


Gitmek fiili kaçırsın istiyorum beni.
Bir şiiri siper edinmek gerek.
Etrafımı sarmış çağın işgalcileri.
Uygun adım sayarak gitmek.

Giz olmak belki en derin sularda.
Üşütmez sanma seni kalbine giydirdiğin yelek.
Hey gitmek gel gidelim hem de çok uzaklara.
Kalbim ey sabret bahar mutlaka gelecek.

Gitmek ve ısınmak çay bardaklarıyla
Boş bir masa birazdan çay teşrif edecek
Modernizme baş kaldırıdır hasbihal kitaplarla
Bir kitap karakterine mi bürünsek ?

Sekip durmasın kalmak içimizde
Ne dersin uygun adım mı gitsek?
Sonbahar da gidecek hatta eylül bile.
Ne de olsa her şey bize veda edecek.
                                   Ersin Boztepe